Bu aralar çok fazla kurumsal şirketten ayırılıp kendi işini kurmak isteyenlere şahit oluyorum. Dışarıdan bakınca çok tatlı yanları var, ancak her birinin de bazı bedelleri var:
✅ İstediğiniz yerde ve zamanda çalışma özgürlüğünüz var.
⚠️ Saat 17:00’den sonra “bana ne!” diye kapattığın bir bilgisayarın yok. Bazen bazı işleri bitirmek için zamansız; hafta sonu ve akşamları çalışman gerekebilir.
✅ İstediğiniz alanda çalışma özgürlüğünüz var.
⚠️ Çalışmak istediğin alanın uzmanı değilsen ve yeterli tecrüben yoksa, hem işleri yapmakta hem de piyasada kredibiliteni oluşturmakta zorlanabilirsin.
✅ Müşteri seçme özgürlüğünüz var.
⚠️ Seni yeteri süre kadar idare edecek bir işletme sermayen yoksa, seçme özgürlüğün başlarda çok da mümkün olmayabilir.
✅ Hedeflerinizi istediğiniz gibi belirleme özgürlüğünüz var.
⚠️ Hedefin yüksek ciro, karlılık, müşteri sayısı ise bunlar karşılığında hayatından feragat etmen gereken başka yaşam alanların olabilir.
✅ Patronsuz / yöneticisiz çalışma özgürlüğünüz var.
⚠️ Kriz veya moral bozukluğu yaşadığında, iç motivasyonunu kendi içinde bulup devam etmen gerekir.
Kendi işini yapmanın her yerinden “özgürlük” fışkırıyor. Bunu istiyorsan kendi içinde sorman gerekir:
- Bir şeyi sıfırdan kurup inşa edecek motivasyonu içinde bulabilir ve bunu südürebilir misin?
- Bugünden yarına lineer giden bir süreç olmadığı bilinciyle her türlü deneyime şimdiden açık mısın?
- Özgürlüğün bedellerini ödemeye hazır mısın?
Bir şeye kalkışmadan önce şapkayı öne koyup düşünmek gerekir. En çok da KENDİNİ BİLmeyi gerektirir.