Finlandiya Başbakanı Sanna Marin dans eden, şarkı söyleyen, eğlenen, festivallere giden bir 'insan'. Ünvanından önce kendisi olmayı seçen, nasılsa öyle yaşayan bir 'insan'.
İş hayatında da uzunca bir süre kişisel kimliği, seçimleri, tercihleri ve yaşam tarzıyla hala yargılanan 'genel müdürler' 'direktörler' 'müdürler' 'uzmanlar'... var. Onlar da ünvanlarından önce 'insan'.
Bu dünyadaki tek sorumluluğumuz kendimiz olmak, kendi yolumuzda yürümek ve yürürken de kendi yeteneklerimizi, değerlerimizi başkaları için ürün ve hizmetlere dönüştürmek ise...
'saçını uzatmak' 'sakal bırakmak' 'topuklu ayakkabı giymemek' 'makyaj yapmak' 'festivale gitmek' 'dans etmek' 'şarkı söylemek'... 'yaşamdan keyif almak' veya 'üzülünce ağlamak' 'bir şey yanlış ise, fikrini söylemek' neden hala 'Yargılanıyor'?
Başka tarzların / kalıpların içinde hapsolmuş imgelerin içine insanları hapsettiğimiz zaman, bizlere ve dünyaya daha mı iyi hizmet verecekler? Yoksa kasılmış, gerilmiş ve kendine yabancılaşmanın getirdiği öfkenin enerjisiyle etrafa daha mı çok zarar verecekler?
İş hayatında 'insan' olduğumuzu hatırlamamız için hepimize, Finlandiya Başkananın açıklaması ders olsun.
Haberin Videosu için tıklayın: https://lnkd.in/d_iNp2g3
#BeyazYakadanÖzgürYakaya#Özgünlük#Özgürlük#KendinOlmak#Otantik#Presence#VaroluşHali#Liderlik
